Pota altında meydana gelen bütün olaylar, tabi ben de dahil olmak üzere, yararlı bilgiler, faydalı linkler, tavsiyeler, en iyi smaçlar, en salak basketler, ucuz ürünler vs.

Pazartesi, Haziran 20, 2005

Sizigidi

Siz ki benim sayemde kaç tane maç kazandınız, siz ki benim sayemde ribaund vermediniz, siz ki bana defalarca sert faul yapıp dayak yemediniz, siz ki benim paslarımla basket attınız. Olum ayıp değil mi be iki tane resim çekin dedik sayfamıza koyalım diye, hem de hep beraber çekilelim hatıra olsun diye.
Size ceza hepinize en az bir blok yapıcam.

Çarşamba, Haziran 15, 2005

Bu da siz

Bu da ben

Eveeeeet

Arkadaşlar size fikir vermesi açısından bu linke bir bakarsanız akşama görüşürüz.

Big Ben

Ben demiştim wallacelar dagıtıcak diye gerçi rasheed bi şey yapamadı ama olsun Ginobili'yi durdurdular ya o da yeter ama bence seri 4 3 biter gibi geliyo. Kendi sahalarındaki maçları alırlar ama deplasmanda biraz zor belki bi tane alırlar o kadar işte. Kendi sahalarında çok sert oynuyolar ama deplasmanda yemiyo. O yüzden içeri Ginobili de girer, Parker da girer, ben bile girerim, ama aynı oyunu deplasmanda da korkmadan oynarlarsa, bi de üçlükleri sokarlarsa tabi, maçı alabilirler. Yoksa aynı tas aynı hamam Ginobili son maçta triple double yapar bitirir.

Salı, Haziran 14, 2005

Detroit

Evet arkadaşlar, Bu gece Detroitte Wallace kardeşlerin şovunu izleyeceğiz. Zaten burda da Ginobili oynarsa onlar oynamasın çıksınlar gitsinler bari. Adam elini kolunu sallaya sallaya giriyo içeri. Ne top kapmış ayrıca maçta olum bu adam ya deli gibi koşuyo. Perşembe günü ben de top kapıcam ööle görürsünüz. Bi de sadece 2 hafta kaldı ona göre.

Pazar, Haziran 12, 2005

BEN DE

Evet arkadaslar gördüğünüz gibi ben de bazen smaç yapabiliyorum.Aslında daha güzellerini koyabilirdim ama maalesef Dincerinki gibi iyi fotografcılarımız olmadığı için şimdilik bunu gönderiyorum. Ama en yakın zamanda ben de kendi fotograflarımdan bir demet yapıp göndeereceğim haberiniz olsun.


Alin Size Serhatbili

Cuma, Haziran 10, 2005

spurs fan

Olum herif Spurs macına çocuğunu götürmüş. 3 aylık çocuk. Adama soruyolar gürültüden rahatsız olmuyor mu diye. Adam da 'Yeni uyandı zaten kulaklığı var sürekli bişey duymuyo' diyo. Manyak olum bunlar biz kendimiz gitmeye çekiniyoruz bu adamlar pikniğe gidiyolar. Amerikaya gidince ilk iş Nba maçına gitmek olur herhalde. Neyse ben ikinci macın biraz farklı olacağını düşünüyorum. Ginobili'ye eşek gibi faul yapıcaklar Wallacelar ama bu arada Tim Duncan dağıtıcak ortalığı. Tpny Parker'ı unuttular zati artık ama Ginobili'yi sıkıştırırlarsa Parker çıkıcak meydana bu seferde. Ama sonuç olarak ben Spurs'un yine farklı şekilde alıcağını düşünüyorum, ama sayılar 100ü geçerse Detroit alır.

Perşembe, Haziran 09, 2005

Ginobili bili

Bu ibne Ginobili hakkinda ben de bir seyler yazayim bari. Ben bu adamı taa Efes'e karsi oynarken seyretmistim o zamandan kilim adama, o zaman da tutamamislardi. Ama yine de takdir ediyorum adami tabi. Bu final onun finali olucak bence cunku adamı tutabilicek biri yok. Iceri dalmayi seviyo zati. Shaq olsa biraz zor olurdu ama Wallace'larin kesicegini sanmiyorum adami. Ben konuya Ginobili'nin sozleriyle devam etmek istiyorum. Adama soruyolar iceri girerken ne düsünüyosun diye. O da "Valla ben de iceri dalarken ne olucagini bilmiyorum" diyo. Okuz gibi zıplarsam ben de düsünmem tabi nolcagını. Herif herhesin tepesinden smac yapıyo olum korkmuyo da. Solakligindan bahsetmiyom zati. Manyak abi bu adam sonuc olarak.


nirvanam Posted by Hello

Benim Nirvanam

KelebeK
Bir gün gibiydi
Dört sene
Bir ömür gibiydi
Bir gün
Bir kelebeğin ömrü gibi renkli
Bir çınar ağacı kadar ölümsüz
İçimi yakar sensizlik
Yüreğimi serinletir gülüşün
Sen benim için hayatsın
Sen benim soluduğum havasın
Sen damarlarımdasın
Sen rüyalarımdasın
Sen her zaman yanımdasın
Sen her zaman aklımdasın
Sen sahildeki en güzel kum tanesisin
Sen ağaçtaki en güzel yapraksın
Sen havadaki en güzel kokusun
Sen şarkının en güzel yerisin
Sen gökteki en parlak yldızsın
Sen en güzel hediyemsin
Sen iyiliklerimin karşılığısın
Sen hayatımın güzel tarafısın
Sen benim bir tanecik aşkımsın!!!
Ve hayatım boyunca da öyle kalacaksın.

SERHAT

Çarşamba, Haziran 08, 2005


Kara Murat Posted by Hello


Michael Jordan in evi Posted by Hello

Bu ne be

Olum bu nasıladamdır ya bu nası baskettir.

Efes Sampiyon

Öncelikle ilk kutlama Efes'e... Zorlu ligde üst üste 4. toplamda 12. kez zirveye çıkarak, Türk basketbolunun en önemli lokomotifi olduklarını biz kez daha gösterdiler. Beşiktaş'ı da unutmamak lazım. Buraya gelene kadar, inanılmaz bir rüzgar estirdiler. Gerek seyircisiyle, gerekse takım olarak oynadıkları basketbolla finali hakettiklerini taraflı tarafsız herkese kabul ettirdiler. Takımın iki önemli silahı Varda'nın kadro dışı kalması, El Amin'in de sakatlanmasına rağmen cansiperane mücadele edip, gerektiğinde sorumluluk alabileceklerini ispatladılar. Disiplini hiçbir zaman bırakmadılar. Hizbir zaman onları yanlız bırakmayan seyircilerinin de gönüllerini almayı başardılar. Ama kısıtlı kadro, Varda'nın gidişi ve son maçta sakatlık problemleriyle karşılaşmaları büyük bir dezavantaj yarattı. Bu durum final serisinde hedefe ulaşmalarına engel oluşturdu. Ama takdir edilecek bir mücadele örneği sergilediler. İnşallah önümüzdeki yıllarda daha büyük yatırım yaparak potada hakimiyetlerini hissettirmeye devam ederler. Efes Pilsen ne kadar tecrübeli bir takım olduğunu, bu üstünlüğüyle nasıl maç kazanılacağını dün bir kez daha gösterdi. Özellikle ilk yarıda Varda'nın olmamasının da etkisiyle revahet sendromu yaşadılar. Ama ikinci yarıda toparlanıp, tutukluğu üzerlerinden atarak maça ağırlıklarını koydular. Haklı bir şampiyonluk aldılar. Oktay Mahmuti ve ekibi gerçekten tüm tebrikleri hakediyor. Mahmuti'nin sahneye koyduğu başarılı coachluk şampiyonluğu getirdi. Bu övgü her türlü övgüye değer. Oyuncu değişiklikleri seçimleri çok iyiydi. Tüm takımdan maksimum seviyede verim almasını bildi. Örneğin, sonradan oyuna giren Kaya'nın katkısı inanılmazdı. Bence bu serinin MVP'si oydu. O yüzden tüm Efes camiasını kutluyoruz. Şampiyonlukları hayırlı olsun.

Salı, Haziran 07, 2005


ben soldakiyim Posted by Hello

Tarih

Günümüzün en popüler ikinci sporu olarak kabul edilen basketbol erkek egemenliği altında kalmış bir spordur çünkü erkeklerin en çok altın madalya aldığı dalların başında basketbol gelir.Amerika basketbolün kralı olarak tanımlanabilir. Sovyetler Birliği Amerika'nın basketboldeki tekeline 1972 Münih Olimpiyatları'nda son vermişti. Daha sonra Sovyetler 1980 yılında ikinci altın madalyasını kazandı (Amerika takımı 1980 olimpiyatlarına organizasyonu boykot ettikleri için katılmadı)
ABD FARKI
Sonraki yıllarda Amerika yine sahneye çıkmış ve 1992 Barselona'da tam bir basketbol şöleni yaşanmıştır. Çünkü oyunlara Amerika Michael Jordan , Magic Johnson ve Larry Bird'ü de içine alan "Rüya Takım" ile katılmıştı. Bayanlar dalında ise başarının tek bir ülkenin tekelinde olduğu söylenemez.Olimpiyatlara girdiği 1976 yılından bu yana altın madalyalar Amerika , Sovyetler ve diğer ülkeler arasında paylaşılmıştır. Olimpiyatlarda basketbol 20 dakikalık iki yarı üzerinden oynanır. Ve gerektiğinde beş dakikalık aralar verilir. Basketbolde atışların iki ve üç olmak üzere iki puan değeri vardır. Atışlar eğer üçlük çizgisinin dışından yapılırsa üç puan diğer durumlarda ise iki puan getirir.

İlk basket

Evet bence de isminden kelli bi basket anısıyla başlamak en uygun olur. Bu hikaye benim kendimi ne kadar geliştirdiğimi gösterir. Ben ortaokuldayken boyum kısa olduğu için midir nedir, beni basket takımına almazlardı. Ben de inat ettim basket oynamaya karar verim. Lisede boyumun uzamasıyla beraber basket çalışmalarım hız kazandı. Ama en komiği smaç denemelerimdi sanırım. İlk denemelerimde Dinçer kadar, sonra Şafak kadar sonra da benim kadar zıplamaya başladım ama hala vince kartır kadar zıplamak için çalışıyorum. İlk smacımı da lise 2 de yapmış sonra da yere düşmüştüm ama en güzel düşüş oydu herhalde basket hayatımda. Neyse bu smaç ve zıplama konusunda büyük bir araştırma yapmak boynumun borcu olsun(özellikle zenciler nası zıplıyo abi 3 metre!?)